Burun Estetiği (Rinoplasti)

Burun, yüzümüzün tam ortasında bulunması nedeniyle ilk bakışta en çok dikkat çeken bölgedir ve kişinin ifadesini belirgin derecede etkilemektedir. Burnun şekli elbette ki kişinin estetik görünümünü belirlemektedir ancak fonksiyonel olarak da burnun iyi nefes alabiliyor olması gerekmektedir. Bu nedenle burun şeklinin yanında, nefes sorunlarının da iyi bir şekilde analiz edilmesi ve ameliyat esnasında düzeltilmesi çok önemlidir.

Rinoplasti kimlere uygulanır?

Burun estetiği (rinoplasti) talep eden hastalar sıklıkla burunda sağa veya sola doğru yatıklık, eğrilik, burun kemerinin aşırı belirgin olması veya burun sırtının çok çökük olması, burnun yüz şekline göre çok büyük veya çok küçük olması, burun ucunun düşük olması gibi şikayetlerle başvurmaktadırlar. Estetik görünümün yanında nefes alma sorunu da bulunan hastalarda ise nefes alma sorunlarına sıklıkla septum denilen burun içi orta duvardaki eğrilikler ve konka denilen yapılardaki büyümeler neden olmaktadır.

Tek başına nefes açmaya yönelik veya sadece estetik görünümü düzeltmeye yönelik girişimler yapılabilmektedir. Ancak sıklıkla bu iki sorun beraber mevcut olmaktadır ve ameliyat sırasında her iki yönden de hastayı memnun edecek uygulamalar planlanmaktadır.

Rinoplasti hangi yaşta yapılabilir?

Rinoplasti, burun gelişiminin tamamlanmasını takiben her yaş grubunda yapılabilmektedir. Bunun için yaklaşık 16-17 yaş civarı sınır olarak alınmaktadır. Kızlarda gelişim biraz daha hızlı olmakta ve cerrahi daha erken planlanabilmektedir.

Ameliyat öncesi planlama nasıl yapılır?

Ameliyat öncesinde detaylı bir muayene ve fotoğraflama yapılmaktadır. İhtiyaç duyulursa tomografi çekilmesi de gerekebilmektedir. Muayene sonrasında hasta beklentileri ve uygulanabilecek değişiklikler dikkate alınarak kişiye özel planlama yapılmaktadır. Her kişinin yüz hatları değişiktir. Bu nedenle mutlak doğru olarak tanımlanabilecek bir burun şekli mevcut değildir. Cerrahide amaç yüzünüze en yakışan, doğal burnu oluşturmak olmalıdır.

Ameliyat hangi teknikle yapılmalıdır?

Rinoplasti ameliyatı açık veya kapalı teknikle uygulanabilmektedir. Hangi tekniğin uygulanacağı muayene sonrasında kişinin ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir. Açık tekniğin kapalıdan farkı burun ucunun alt kısmında yaklaşık 4-5 mm.lik bir kesi yapılmasıdır. Burun ucunda ciddi müdahale ihtiyacı olan yada burun içi hava pasajında belirgin tıkanıklıkları ve eğrilikleri olan hastalarda açık tekniğin kullanılması daha uygun olabilmektedir. Açık teknikte uygulanan kesi nedeniyle iz kalabileceği endişesi olabilmektedir ancak bu bölgede belirgin iz kalmamaktadır.

Ameliyat süreci nasıldır?

Burun estetiği genellikle genel anestezi altında yani uyutularak yapılmaktadır. İşlem yaklaşık 2-4 saat sürmektedir. Bu noktada süreyi belirleyen en önemli faktör, şekil bozukluklarının ve burun içi orta duvar eğriliklerinin derecesidir. Ameliyat sırasında öncelikle hava pasajındaki sorunlar giderilir ve rahat nefes almayı sağlayacak girişimler (septumdaki eğriliklerin giderilmesi, konkaların küçültülmesi gibi) yapılır. Sonrasında estetik olarak dış şekil düzeltici uygulamalara geçilir. Çok ciddi kemik veya kıkırdak kaybı olan hastalarda bazen kulak veya kaburga gibi vücudun başka bir bölümünden kıkırdak alınması ihtiyacı da olabilmektedir.

Ameliyatı sonlandırmadan önce belirgin orta duvar müdahalesi yapılan hastalarda silikon tamponlar yerleştirilmektedir. Bu tamponlar olukludur ve hava geçişine izin vermektedir. Çıkarılması esnasında da bez tamponlarla yaşanan sıkıntılar yaşanmamakta ve çıkarılması oldukça kolaydır. Tamponların dışında ameliyat bitiminde burun sırtına da burun şeklini korumak ve şişlikleri azaltmak amacıyla alüminyum veya plastik ateller uygulanmaktadır.

Ameliyat sonrasında nelere dikkat etmek gerekir?

Burun ameliyatı sonrasında aynı gün taburcu olunabileceği gibi bazen 1 gece hastanede yatış da gerekebilmektedir. Ameliyat sonrası ağrılı değildir. Oluşabilecek şişlik ve morlukları azaltmak adına ilk gün buz tatbiki yapmak önemlidir. Ameliyat sonrasında morluk ve şişliklerin görülmesi beklenen bir durumdur ve bu durumun derecesi kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazı hastalarda morluk ve şişlikler hiç olmamakta yada yok denecek kadar az olmaktadır. İnce derili, açık tenli hastalarda ve belirgin orta duvar eğrilikleri olan hastalarda şişlik ve morluklar biraz daha fazla görülebilmektedir.

Ameliyat sonrasında morluklar yaklaşık 1 haftalık bir sürede kaybolurken, şişliklerin tamamen kaybolması biraz daha uzun sürebilmektedir. Ancak ameliyat sonrasında yaklaşık 2-3  haftalık bir süreyi geçirdikten sonra dışarıdan fark edilir bir şişliğiniz kalmamaktadır.

Cerrahi sonrasında 5-7. günlerde alçı ve tamponlar çıkarılır. Birinci haftanın sonunda gündelik aktivitelere ve işe dönüş mümkündür. Yaklaşık 4-6 haftalık bir sürede ağır sporlardan kaçınmak gerekmektedir. Aynı süre zarfında burna bir darbe almaktan da kaçınmak önemlidir. Ameliyat sonrasında şişliklerin tamamen inmesi ve burnun son şeklini alması 6 ay- 1 yıl kadar sürebilmektedir. Bu süre boyunca yara iyileşmesi devam etmektedir ve burun gün geçtikçe daha zarif ve daha rahat nefes alabilir hale gelmektedir.