PRP

PRP, “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinden oluşan bir kısaltılmış isimdir. Türkçe anlamı trombositten zengin plazmadır ve son yıllarda cilt gençleştirme amacıyla yaygın kullanılan ameliyatsız estetik uygulamalarından biridir.

PRP hangi amaçla kullanılmaktadır ?

Trombositler hepimizin kanında bulunan hücrelerdir ve kanın pıhtılaşması ile birlikte yara iyileşmesinde de rol oynamaktadırlar. Bu hücrelerde bulunan bazı büyüme faktörleri, kollajen üretimini arttırarak yara iyileşmesine katkıda bulunurken ciltteki kırışıklıkları da azaltmakta ve cildi yenilemektedirler. Özetle PRP, uygulandığı bölgede cilt yenilenmesini uyarır ve böylelikle yaşlanma bulguları azaltılabilir.

PRP, kozmetik amaçlı olarak en sık ağız ve göz çevresi kırışıklıkları, üst dudak kırışıklıkları, yanak bölgesi ve saç bölgesinde uygulanmaktadır. Saçlı derideki kullanım amacı, kuru, yıpranmış ve güçsüz saçlar ve saçlı derinin tamir edilmesidir.

PRP uygulaması nasıl yapılmaktadır ?

PRP uygulaması için öncelikle işlemin yapılacağı kişiden 2-3 tüp kan alınır. Sonrasında bu kan santrifüj dediğimiz özel bir işlemden geçirilir, böylelikle trombositler ayrıştırılır ve trombositten zengin plazma elde edilmiş olur. Elde edilen ürün (PRP) istenilen bölgelere enjeksiyon yöntemiyle verilir. Uygulama öncesinde topikal anestezik krem uygulaması yapılır ve böylelikle enjeksiyonun daha ağrısız olması sağlanır. PRP uygulaması yaklaşık 20-30 dakika kadar sürmektedir. İşlemden sonra enjeksiyon sahasında bir miktar kızarıklık olmaktadır ancak bu durum hızlı bir şekilde normale dönmektedir.

PRP uygulaması sonrasında nasıl bir etki oluşmaktadır ?

Uygulamadan birkaç gün sonra cildin nemlenmesi ile daha parlak ve canlı bir görüntü elde edilir. Sonrasındaki 2-3 hafta içinde kollajen üretiminin artması ile birlikte ciltte daha gergin ve sıkı bir görüntü elde edilmeye başlanır. Maksimum etkiyi sağlamak için 3-4 hafta aralıklarla 3 seans uygulama önerilmektedir. Böylelikle daha sıkı bir cilt ve daha kalıcı bir canlılık sağlanmış olur.

PRP uygulaması, temelde kişinin kendi kanının tekrar kendisine enjeksiyonu olduğu için tanımlanmış bir yan etkisi bulunmamaktadır. PRP enjeksiyonu, kişinin ihtiyacına ve cilt tipine göre botoks veya dolgu uygulamaları ile kombine bir şekilde de yapılabilmektedir.